Kök Hücre ile Ameliyatsız Diz Kireçlenmesi Tedavisi
Diz kireçlenmesi diz eklemindeki kıkırdağın gün geçtikçe kademeli olarak aşınması ve yıpranması nedeniyle oluşuyor. Diz eklemindeki kıkırdak dokusu yıpranıp, diz kıkırdak hasarı olduğunda kemikler birbirine sürtünerek dizde ağrıya, şişmeye ve hareket kısıtlılığına neden oluyor. Özellikle eklem kireçlenmesinin ilerlemesini durdurup, önlemekle kalmayıp aynı zamanda tersine çevirebilecek ameliyatsız diz kireçlenmesi tedavisi yöntemine ihtiyaç duyuluyor. İşte bu ihtiyacı karşılamak için, tıptaki son gelişmelerle birlikte öne çıkan Kök Hücre Tedavisi yöntemi kıkırdak gibi hasarlı eklem dokusunun onarımını ve yenilenmesini teşvik etmeyi, eklemdeki ağrıyı azaltmayı amaçlayan bir tedavi yöntemi olarak öne çıkıyor. Ameliyatsız diz sıvı kaybı tedavisi ya da ameliyatsız diz tedavisi yöntemi olarak da bilinen dize kök hücre tedavisi hakkında kök hücre tedavisi konusundaki çalışmaları ile tanınan Dr. Yüksel Büküşoğlu ile konuştuk.
Dr. Yüksel Büküşoğlu “Eklemlerin iç yüzeyini kaplayan kaygan kıkırdak doku kemiklerin birbirine sürtmeden eklemlerin rahatlıkla hakaret etmesini sağlar. Bu kıkırdak dokusunun yaş aldıkça, zamanla özelliğini kaybetmesi, aşınması ve harap olması ile eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklık, hareket zorluğu gibi şikayetler oluşur. Halk arasında bu duruma eklem kireçlenmesi adı verilmektedir.
Diz kıkırdağı tedavisi, kıkırdak hasarını onarmayı, diz ağrısını azaltmayı ve fonksiyonu iyileştirmeyi amaçlayan tedavi yöntemlerini içerir. Diz kıkırdağı kendini besleyen bir damarı bulunmadığı için herhangi bir hasar durumunda kendini yenileyip, onarması oldukça güçtür. Diz kireçlenmesi şikayetlerinde uygulanacak tedavi seçenekleri hastanın durumuna, kıkırdak hasarının boyutuna ve tipine bağlı olarak değişebilir. Diz kireçlenmesi tedavisi için kullanılan yöntemler Fizik Tedavi, ilaç tedavisi, eklem için enjeksiyonlar olarak sıralanabilir. Diz eklemi içerisine uygulanan hyalüronik asit enjeksiyonu tedavisi halk arasında diz sıvı kaybı tedavisi olarak adlandırılmaktadır. Ancak, bu tedavi yöntemleri çoğu zaman sorunu gidermek yerine semptomları azaltmaya yönelik olmakta ve hastaların gerçek diz kıkırdak problemlerinin tedavisinde etkisiz ya da yetersiz kalabilmektedir.
Tıptaki gelişmelerle birlikte son yıllarda kök hücre tedavisi yöntemi ile diz kireçlenmesi olan kişilerde kıkırdak hasarına (yani halk arasında tabir ile diz sıvı kaybı) bağlı şikayetleri giderip, ameliyatsız diz tedavisi mümkün olabilmektedir
Kök Hücre Tedavisi
Kök hücreler, vücutta farklı dokulara dönüşebilen yenileyici, onarıcı, tedavi edici hücrelerdir. Diz kıkırdak tedavisi için kullanılan kök hücreler genellikle hastanın kendi cilt altı yağ dokusundan elde edilir. Bu yönteme SVF Tedavisi denir. SVF Tedavisi ile elde edilen kök hücreler eklem içerisindeki hasarlı bölgeye enjekte edilir. Bu yöntem, hasarlı kıkırdak dokusunun onarımını teşvik etmeyi ve eklem içerisindeki reaksiyonu azaltmayı hedefler. Bu yöntem ameliyat gerektirmemesi nedeniyle ameliyatsız diz kireçlenmesi tedavisi olarak adlandırılır. Tedavi sonuçları, hastanın durumuna, kıkırdak hasarının ciddiyetine ve uygulanan tedavi protokolüne bağlı olarak değişebilmekle birlikte iyi seçilmiş vakalarda genellikle son başarılı sonuçlar vermektedir.
Ameliyatsız Diz Kireçlenmesi Tedavisi
Tedavi cerrahi müdahale olmadan yapılabilir, bu nedenle ameliyatsız diz kıkırdak tedavisi olarak adlandırılır. Diz kıkırdağı kök hücre tedavisi, dizdeki kıkırdağın hasarını onarmayı ve iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Ameliyatsız diz tedavisi eklem içerisine enjekte edilen kök hücrelerin kıkırdak hücrelerine dönüşerek onarıma katkıda bulunması amaçlar. Dize kök hücre tedavisi ile aynı zamanda antiinflamatuar etki, yani dokudaki ağrı, şişlik, kızarıklık gibi reaksiyona neden durumlarında giderilmesi beklenir. Bunun yanı sıra, kök hücreler, çevre dokularla etkileşime geçerek çevresel faktörleri değiştirebilir ve bu şekilde iyileşmeyi teşvik edebilir. Bu etkileşim, doku yenilenmesini ve iyileşmeyi desteklemeye yönelik olabilir. Diz kök hücre tedavisi, dizdeki sinir uçlarını etkileyerek ağrıyı azaltmaya yönelik bir etki gösterebilir. Diz için Kök Hücre Tedavisi sonrasında, hastaların ağrıda ve hassasiyette bir azalma beklenir. Diz kıkırdak kök hücre tedavisi hastanın kısa sürede yeniden aktif bir hayata katılmasında ve diz ağrılarının giderilmesini sağlayabilmektedir.
Kıkırdak hasarı ve yaralanması olan eklemlerde kök hücre tedavisi ameliyat ya da protez gerektirmeden son derece başarılı sonuçlar verebiliyor. Ameliyatsız diz kıkırdak kök hücre tedavisi, kıkırdak hasarı, menisküs yırtığı-yaralanması olan, ciddi ağrılı ve fonksiyon kısıtlaması olan eklemlerde kıkırdak hasarının ilerlemesini durdurmak, yeni kıkırdak dokusu oluşumunu sağlamak, eklemlerde oluşan hasarı onarıp, tedavi etmek üzere kullanılan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Ameliyatsız, protez gerektirmeden kök hücre tedavisi ile diz eklemi kireçlenmesinde kıkırdak dokusunda oluşan hasarı gidermek mümkün olabilmektedir. Diz protezi yerine kök hücre tedavisi diz eklemindeki kıkırdak hasarını gidermek için ameliyatsız diz sıvı kaybı tedavisi yöntemi olarak hastanın kendi yağ dokusundan elde edilen kendi kök hücreleri ile uygulanmaktadır. Ameliyatsız diz sıvı kaybı tedavisi olarak öne çıkan SVF Tedavisi günümüzde artık diz kireçlenmelerinde çok sıklıkla kullanılmaktadır.
Diz Kök Hücre Tedavisi diz eklemi kireçlenmesinin, kıkırdak ve menisküs hasarlarının tedavisinde güvenli olduğunu ve eklem kıkırdağındaki doku kalitesi açısından olumlu sonuçlar verdiği bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.
Kök Hücre ile Eklem Tedavisi ile Kök hücre ile diz kireçlenmesi tedavisi ile ağrıları giderip, daha aktif bir yaşam kalitesine ve hareket serbestliğine kavuşabilmek mümkün olabilmektedir.”
Diz Kök Hücre Tedavisi sonrası tüm hastalar, özellikle ilk aydan sonra diz ağrısının azalması ve eklem hareketliliğinin çok daha iyi olması nedeniyle günlük yaşam aktivitelerine kavuşabilmesi mümkün olmaktadır. Kişinin kendi yağ dokusundan elden edilen kendi kök hücreleri ile gerçekleştirilen ameliyatsız kök hücre ile eklem tedavisi ile diz, kalça, omuz eklemi kireçlenmesi, kıkırdak hasarı, menisküs yırtığı, ligament yırtığı, bağ yırtılması, tendon hasarı, kapanmayan yaralar tedavi edilebilmekte ve avasküler nekroz tedavisi için kullanılabilmektedir.” dedi.
